31 Mayıs 2015 Pazar

HİKAYELERİN HİKAYESİ (9)


Her son dediğimiz öncesi ile yeni başlangıçları,
Her an ise kendisi ile beraber sonsuzluğu içerisinde taşır,

Yaratılış devam eden sürekli bir akıştır,
Hiçbirimiz kendimiz için neyin hazırlandığını bilmiyoruz,
Benim hissiyatlarım yaratıcıya mutlak teslimiyettir,

Kayıtsız şartsız,
Mesela çocuklar gibi,

Herkes bir yerlere giderken, nedense ben hep geldim derim,
Mesela,

Yıldızlardan çok daha büyük kalabalıklara baktım da geldim,

Dünyayı yurdum bildim de geldim,

Düşmanlıkları, kinleri, nefretleri sildim de geldim,

Şeytana bile laneti kaldırdım da geldim,

Cehennem ateşlerini söndürdüm de geldim,

Cennet bahçelerinden geçtim de geldim,

Her günü mübarek bildim de geldim,

Rabbim rabbim dedim de geldim,

Gİbi,

Kendimce bir ölçü koydum,

Sudeler için,

''Mesnedi ve gayesi ne olursa olsun, yazılanlar, söylenenler, yaşananlar,
Eğer bir tek çocuğun bile gözyaşlarına sebep oluyorsa, hepsi bir hiçtir''

Ve benim için aslında söylenmesi gereken tüm sözler söylenmişti,
Sevgiyle,



30 Mayıs 2015 Cumartesi

HİKAYELERİN HİKAYESİ (8)


İnsanlık için ilah yoktur,

İnsanlar kendilerine ilah ya da ilahlar edinirler, 
Yaratıcımız Allah biz insanlar için ilah değildir,

Eğer insan, Allah'ı ilah edinirse,
Yaratıcıyı kendine indirgemiş olur,
Ki bu yaratıcıyı hakkıyla takdir edememektir,
Ve insanlık için yaratıcı hakkında önemli bir yanılgıdır,
Yaratıcıyı ilah edindiğini söyleyen insan,
Uluhiyyet iddiası içerisinde olan insandır,

Yaratıcının ilah ya da tek ilah olduğu iddiası ve söylemlerinden sakınmalıdır insan,

Allah inancı hayatın ve var olmamızın anlamıdır,
Biz insanlar yaratıcıyı övebiliriz ve yaratıcıya şükredebiliriz,

Dinlerin yaratıcı adına olma iddiaları uydurmadır,
Ve tüm dinler hükümsüzdür,

Rabbe övgü,
Rabbe şükür,
Sevgiyle,




29 Mayıs 2015 Cuma

HİKAYELERİN HİKAYESİ (7)


İnsanlık için,
Korku dünyası devri bitmiştir,
Esir, köle zihniyeti devri bitmiştir,
Geri dönülemez şekilde bitmiştir,
Devir sevgi dünyasının devridir,
Devir,
Özgürlüklerin, arınmanın ve aydınlanmanın devridir,
Bu yeni bir şey midir,
Hayır,
İnsanlık tarihi boyunca süre gelen bir durumdur,
Ancak böyle söylememin sebebi,
İçinde bulunduğumuz bu dönemde kazandığı yüksek hız,
Ve sürekli artan bir ivmeyle devam ediyor olmasıdır,
Artık hiç kimse insanlığın önüne,
Şekli, hükmü ne olursa olsun putlar koyamayacaktır,
Duvarlar öremeyecektir,
Artık hiç kimse, perdeler arkasından,
Ya da ulaşılmaz yapılar içerisinden insanlığın kaderini çizemeyecektir,
Bizim için değişmez ve değiştirilemez tek asli gerçekliğimiz,
İnsanlığımızdır, 
Diğer tüm bizim sandığımız her şey bizim için arizidir,
Sahip olduğumuz mallar, makamlar, ırklarımız, inançlarımız,
Değişebilir, değiştirilebilir, edinilebilir, terk edilebilir şeylerdir, 
Yani arizidir, 
İnsanlığın özünde ve kaderinde sadece insan olmak vardır, 
Hikaye hepimizin hikayesi,
Hikaye korkuların silinip yok olduğu,
Her bir zerresinden sevgiler fışkıran kalplerin hikayesi,
Sevgiyle,

28 Mayıs 2015 Perşembe

HİKAYELERİN HİKAYESİ (6)


''Yaşadıklarımı, gördüklerimi, hissettiklerimi izhar ediyorum'' derken, 
Aslında ben kendimi anlatıyorum,
Ve kendimi açığa çıkarıyorum,
Tüm paylaşımlarımın bende gerçek bir hikayesi vardır,
Yaşanmış, görülmüş, hissedilmiş,
………..
Mesela,
''Tüm renkleri geçince,
Gökyüzü maviliklerinden bir pencere açılır farklı güzelliklere,
Ve bir pencere daha açılır,
Aydınlık mı aydınlık, arı, duru, pırıl pırıl, berrak,
Yıldızlardan çok daha büyük kalabalıklara,
Bir an için, 
İçlerinde bulursun kendini,
Yeniden doğuş,
Yeni bir diriliş gibi,
Orada içli içli sessizce,
Sadece ''Rabbim, rabbim'' dersin,
Orası tüm sözlerin bittiği yerdir,
Orası tüm sorulara cevapların bulunduğu yerdir''
Şeklinde paylaşılmış bu satırlar, 
Benim hissiyatlarıma işlemiş,
An'lık bir hikayenin küçük bir kesitidir,
…………
Mesela tarihin ayıbında,
''Diyelim ki tarih dile geldi,
İçerisinde taşıdıklarını bir bir ortaya döktü,
- Savaşları siz yaptınız, ben değil,
- Kanı siz döktünüz, ben değil,
- Canlara siz kıydınız, ben değil,
- Tecavüzleri siz yaptınız, ben değil,
- Talanları siz yaptınız, ben değil,
- Entrikaları siz kurdunuz, ben değil,
- Hileleri siz yaptınız, ben değil,
- Yalanları siz söylediniz, ben değil,
- Sahtekarlıkları siz yaptınız, ben değil,
- Güçsüzleri zayıfları siz ezdiniz, ben değil,
- Güçlülere yalakalığı siz yaptınız, ben değil,
- Anlaşmaları siz bozdunuz, ben değil,
- Olayları siz çarpıttınız, ben değil,
- Gerçekleri herkesin bilmesini siz engellediniz, ben değil,
- Makam mevki ganimet hırsı ile her yolu siz mübah gördünüz, ben değil,
''Ben değil, ben değil'' derken,
Aynı zamanda tüm olanlara benim cevaplarımdır,
…………..
Mesela mehdiyet güneşi'ndeki çocuk da benim,
Güneş ile beraber anlatılan hikaye,
Benim hayatımdan küçük küçük kesitleri anlatmaktadır,
Hele son paragraf,
Aleyhimde oluşturulmaya çalışılan algı operasyonlarına verilmiş bir cevap niteliğindedir,
''Güneş hiçbir yere batmıyordu,
Ve hiçbir yere de kaybolmuyordu,
O gece gündüz hep vardı,
Ve hiç durmaksızın sürekli etrafını aydınlatıyordu,
Karakütüğün arkasına saklandığını sandığım güneş,
Aslında karakütüğün arkasına doğuyordu,
Birbiri ardı sıra dizili tepelerin arkasına battığını sandığımız güneş,
Aslında tepelerin görünmeyen karanlık yüzlerini aydınlatıyordu,
İstanbul'un biraz ötelerine de güneş batmıyordu,
Bilakis İstanbul'dan çok çok daha ötelere ışığını saçıyordu,
Ne batılar bilinen batılardı,
Ne de doğulari bilinen doğulardı,
Ne doğular bir tek doğu idi,
Ne de batılar bir tek batı idi,
Kimilerinin doğuları bir başkalarının batıları idi,
Doğuları da batıları da herkes sahipleniyordu,
Fakat, güneşi ise hiç kimse dikkate bile almıyordu,
Esasında batan güneşin kendisi değildi,
Karanlıklar içerisine dalanlar kendi batışlarını güneşe atfediyorlardı''
Buradaki güneş sadece gökteki güneş değildir, 
Aynı zamanda benim,
Ve kendimi anlatıyorum,
Yani hikaye kendimizin hikayesi,
Hepimiz için öyle değil mi,
Sevgiyle,

HİKAYELERİN HİKAYESİ (5)


Hiç bitmesin isteriz kimi günlerin, 
Fakat biter, 
Devam eden bitmeyen güzellikler de vardır,
Mesela, sevgi gibi, dostluk gibi, kardeşlik gibi, arkadaşlık gibi,
Hepimiz gideriz bir yerlere, 
Ya da gitmek isteriz kendimizce çizdiğimiz bir yolda, 
Yahut varmak isteriz belirlediğimiz hedeflere,
Öne çıkmak isteriz,
Bir yarış gibi kazanmak isteriz,
Rakip görürüz çok kere birbirimizi,
Mağlup etmek isteriz,
Kimi zaman arzu ve isteklerimiz ihtirasa dönüşür,
Düşünemeyiz hiçbir şeyi,
İstediğimize sahip olabilmek için mübah görürüz her şeyi,
Yok ederiz birbirimizi,
Yaşamak isteriz yok ederek her şeyi,
Felaketler, Felaketler, Felaketler, 
Gittikce artan felaketler,
Korkarız kendimizden, 
Korkarız en yakınlarımızdan, 
Korkarız herkesten,
Mesafeler koyarız,
İçtenlikten uzak arkadaşlıklar kurarız,
Kaçarız birbirimizden,
Uzaklaşırız hislerimizden, 
Bildiklerimizden,
Kurtulmak isteriz geçmişimizden,
Koşarız yeni diye bilmediğimiz bir geleceğe,
Kapanır kulaklarımız işitmez olur,
Gözlerimiz hiçbir şeyi görmez olur,
Akletmez oluruz içinde bulunduğumuz durumu,
Süslü görünmüştür, 
Hoş görünmüştür,
Güzel görünmüştür kendimizce halimiz,
Bir ses sürekli haykırır peşimiz sıra,
Tüm yanlışlarımızla beraber,
- 'Öyleyse nereye gidiyorsunuz'
Herkes aynı sözü tekrarlar birbirine,
- Nereye gidiyorsunuz,
- Nereye gidiyorsunuz,
- Nereye,
- Nereye,
Bütün sesler karışır birbirine,
- Nereye,
- Nereye,
- Nereye,
Sevgiyle,

26 Mayıs 2015 Salı

HİKAYELERİN HİKAYESİ (4)

Selam olsun'


Benim çocukluk masalım hiç olmadı' 


Masal kahramanlarım da'


Ama' 


Çok güzel arkadaşlarım vardı'


Mesela'


Topraklar' ağaçlar' kuzular' karıncalar'


Masmavi gökyüzü' ay' güneş' yıldızlar'


Bembeyaz karlar' yağmurlar' bulutlar' taşlar'


Evet evet' taşlar'


Bizim derenin taşları'


Selama' ''Selam' Selam' Selam'' diyen taşlar'


Benim arkadaşlarım gerçek arkadaşlardı'


Mesela ağaçlar'


Her yerde beni en kendi halleriyle karşılarlardı'


Dallarına tutunurdum' güvenerek sırtımı yaslardım'


Nefesleri' gölgeleri' meyveleri'


Canlarım benim'


Mesela Sular' 


Hemen hararetimi giderirlerdi'


Kirlerimden arındırıp' temizleyip' beni pak ederlerdi'


Hafif bulanık hallerini bile hemen belli ederlerdi'


Hallerini benden gizlemezlerdi'


Hep duru gözelerden içerdim'


Duru' pırıl pırıl' berrak'


Baktıkça kendimi görürdüm'


Duru' pırıl pırıl' berrak'


Mesela yıldızlar'


Etrafıma karanlıklar çökmeye başlayınca hemen ortaya çıkarlardı'


En zifiri karanlıkta yaklaştıkça yaklaşırlar' beni hiç yalnız bırakmazlardı'


Onların varlıklarıyla sevinir' karanlıklar içerisinde bile hiçte yalnız olmadığımı bilirdim'


Benim arkadaşlarım güzel arkadaşlardı' 


Benim arkadaşlarım çok güzel arkadaşlardı'


Benim arkadaşlarımın hepsi kendisiydi'


Taşlar taş' 

Ağaçlar ağaç'

Sular su idi'


Hiç başkaları olmamışlardı'


Mesela kuzular' hiç köpekleşmemişlerdi'


Mesela bulutlar' hiç taşlaşmamışlardı'


Mesela yıldızlar' hiç çamurlaşmamışlardı' 


Ben arkadaşlarımı hep sevdim'


Ben arkadaşlarımı çok sevdim'


Ben arkadaşlarımı oldukları gibi sevdim' 


Arkadaşlarımın hepsinde biraz kendimden buldum'


Selam olsun'


Topraklara' ağaçlara' kuzulara' karıncalara'


Selam olsun' 


Masmavi gökyüzüne' aya' güneşe' yıldızlara'


Selam olsun' 


Bembeyaz karlara' yağmurlara' bulutlara' taşlara'


Evet evet' 


Selam olsun'


Selama' ''Selam' selam' selam'' diyen taşlara'


Ve selam olsun'


Selama'


Sevgiyle'



HİKAYELERİN HİKAYESİ (3)


İyilikler ve güzellikler ağaçlar gibidir, bulundukları her yeri güzelleştirirler,
Geçtiğimiz günlerde, İstiklal Caddesinde biraz yürümüştüm, 
Hiç ağaç olmaması dikkatimi çekmişti, 
İnsan Nostaljik olsun diye bile olsa bir kaç tane ağaç bırakmaz mı, 
Hadi yol düzenleme çalışmaları yapıldı zorunlu olarak hepsi kesildi diyelim, 
Caddenin uygun olan yerlerine bir kaç tane de olsa hiç ağaç dikilemez miydi, 
Bir kaç dal caddenin kenarında gördüm,
Ağaçlar sanki sinmişlerdi de dallarını hafiften caddeye uzatmışlardı,
Ağaçsız cadde, köy, kasaba, şehir, ülke olur mu,
Olmaz,
Hiç ağaçsız bir dünya düşünülebilir mi,
Hayır,
Mesela, 
Ka'be'de hiç ağaç olmamasını da hep düşünmüşümdür, 
Mesela zemzem kuyusu yanında, ibrahim makamında, safa ile merve'de,
Oysa islamın öğretilerinde hep ağaç vardır, 
Adem ile Havva'nın kıssasında, 
Nuh'un gemisinde, 
Musa'nın rabbiyle konuşmasında, 
İsa'nın doğumunda, 
Peygamber as'ın tavsiyelerinde, 
Kur'anda güzel bir sözün benzetilmesinde, 
Cennette ve hatta cehennemde bile ağaç vardır,
Ka'be'de hiçbir ağacın olmamasını hep düşünmüşümdür,
Ve mesela, 
Anıtkabirde de ağaç olmamasını düşünmüşümdür,
Ve mesela, 
Vatikanda da hiç ağaç olmaması düşündürücü değil mi,
Ve yine mesela, 
Kudüs'deki ağlama duvarının önünde de hiç ağaç olmaması,
Buralarda iyiliklerden güzelliklerden eser yoktur,
Ya da iyilikler güzellikler buralardan silinmiştir,
Maalesef,
Ve mesela, 
Savaşlarda da en büyük kayıpları ağaçların verdiğini düşününce,
Dünyamız ağaçlar ile güzeldir,
Herkes ağaç dikebilsin dünyamız güzel olsun inşaallah,
Sevgiyle,

HİKAYELERİN HİKAYESİ (2)


Son günlerde yeni bir din icad ettiğimi ve yakında peygamberliğimi ilan edeceğim yönünde,
Ya da 
Yine son zamanlarda iyice artan ve sık sık dillendirilen mehdi olduğum hususunda,
Ya da mason olduğum yönünde, ya da birilerinin adamı olduğum yönünde, ya da bana bir görev verildiğini ve onu icra ettiğim şeklinde,
Daha önce verilmiş cevaplarımı tekrar etmek ve hissiyatlarımı paylaşmak istiyorum,
Ben, 
İster paralel başka bir evrende yaşayan birisi olsam, 
İster binlerce, milyonlarca yıl yarınlardan gelmiş birisi olsam, 
İster adem as'dan beri yaşayıp bugünlere gelmiş birisi olsam, 
İster henüz mağarasından yeni çıkmış birisi olsam, 
Ya da en doğrusu herkes gibi anasının karnından doğmuş birisi,
Aynı şeyleri söylüyor isem,
Ne olduğum ne fark eder, 
İster peygamber, ister mehdi, ister mason, ister birilerinin adamı, ister bana verilmiş bir görev olsun,
Aynı şeyleri söylüyor isem,
Ne fark eder,
Bir ömür, hepinizin gözleri önünde ve içinizde yaşamış birisi olarak, neden beni illa bir yerlere havale etmek istiyorsunuz,
Yoksa kendinizle yüzleşmekten mi korkuyorsunuz,
Biliniz ki, 
Tüm bu bana atfetmeye çalıştığınız söylemlerinizin bilinç altında kendinizden bir kaçış, 
Ve mevcut sahip olduğunuz olgu ve öğretilerinizin yok olmuşluğu vardır,
Evet ben sudelerin adamıyım, 
Sevgi dünyasının adamıyım, 
Özümün adamıyım, 
Sevgi, barış, adalet gibi hassasiyetleri olan herkes benimle beraberdir, 
Ve ben, sevginin, barışın, adaletin olduğu her yerdeyim,
Irkı, dini, inancı, milliyeti, mezhebi, tarikati, örgütü, grubu, partisi, ülkesi ne olursa olsun, 
Hiçbir paye, benim için babamın baloğlu olmaktan daha mutluluk verici değildir,
Ve hiçbir paye, benim için annemin eniği olmaktan da daha mutluluk verici değildir,
Ve hiçbir paye, benim için sude'nin babası olmaktan da daha mutluluk verici değildir,
Ve hiçbir paye, benim için sevgiyle söylenmiş metinciğim sözünü işitmekten de daha sevimli değildir,
Rabbe şükür,
Günümüz bilgi, iletişim ve sevgi insanının kurtarıcı ya da kurtarıcılar beklemesi abes değil mi,
Hem peygamberler, mehdi ve masonlar da bizim gibi insanlar değil mi,
İnsanlık aynı karanlıklardan ya da labirentlerden tekrar tekrar geçmek mecburiyetinde değildir,
Sevgiyle,

24 Mayıs 2015 Pazar

HİKAYELERİN HİKAYESİ (1)


Uyanmıştım'


Daha doğrusu uyumuştum' uykuda bir rüyaya uyanmıştım' 


O an yaşadıklarıma fazlaca pek anlam verememiştim'


Hiç kimseye de diyememiştim'


Bir rüyadır demiştim'


Nasılsa geçer diye düşünmüştüm'


Fakat geçmemişti' 


Geçmesi için dualar ettim yıllarca'


Geçmeyince de geçmek istedim kendimden'


Uzaklaşmak istedim' hislerimden' bildiklerimden'


Her yerde baktım benimle'


Kaderimmiş dedim meğer'


Sonra bıraktım kendi haline'


''Olacak olacaktır'' dedim kendime'


Tüm olanlar için özetle şöyle diyordum'


''Hikaye ne senin ne de benim hikayem'


Hikaye hepimizin hikayesi'


Hikaye rabbin hikayesi''


Sonra' 


Suskunluklarım söz olup taşar oldu içimden geldiğince'


Ağaçlar' sular' yıldızlar' karıncalar arkadaş oldu yalnızlığıma'


İnsanlık olguların öğretilerin esaretinden kurtulsun' tüm güzellikleriyle açığa çıksın istedim'


Milliyeti' inancı ne olursa olsun' insanlık insanlıkta buluşsun istedim'


Aynı gök kubbenin altında' tüm insanlar' hep birlikte mutlulukları yaşasınlar istedim'


Bir dua gibi istedim' 


İçimden' içimden' 


Biricik Rabbimden'


Sevgiyle'



22 Mayıs 2015 Cuma

SEVGİ DÜNYASINA (9)


İmparatorluklardan sonra ulus devletler sevgi dünyasına atılmış küçük küçük adımlardır,
Büyük devlet olma özlemleri ve bölgesel ittifaklar insanlık için tehlikelidir,
Sakınılmalıdır,
Ülkelerin sayısı arttırılmalıdır, mesala 500 ya da 1000 olabilmelidir,
Ki dünya renklerini çok daha güzel yansıtabilsin,
Ülkelerin orduları lağvedilmelidir, 
Ve dünyanın güvenliği sadece BM güçlerince sağlanmalıdır,
Silahsız bir dünya için silah üretimleri durdurulmalıdır, 
Ve mevcut silahlar imha edilmelidir,
Dünya tek para birimine geçmelidir, 
Ki insanlık haksız kazanç ve çapraz işlerden kurtulabilsin,
Seçme yaşı 1 olmalıdır,
Ve kim nerede yaşıyorsa orada oyunu kullanmalıdır,
Gibi, gibi,
Sevgiyle,

SEVGİ DÜNYASINA (8)


Biz insanlar birlikte yaşamak durumundayız, 
Aynı gezegeni paylaşmak ve aynı havayı solumak durumundayız,
Yeryüzünün her bir karış toprağının korunup işlenmesi, 
Her bir avuç suyunun temiz kalması, israf edilmemesi, 
Her bir ağacının korunması, 
Yok edilen ormanların yerine ağaçlar dikilmesi, 
Soluduğumuz havanın temiz kalması, 
Denizlerin, okyanusların, atmosferin korunması, 
Ortak bir bilinci gerektirir,
Ve her insan aynı sorumluluk ve hissiyatlara sahip olmalıdır, 
Farklı coğrafyalara göçler, yasaklar, cezalar nihai çözümler değildir,
İyiliklerin ve güzelliklerin çoğalıp yaygınlaşması için hepimiz iyi güzel işler yapabiliriz, 
Ve bu hususta birbirimizi teşvik edip, yardımlaşabiliriz,
Sevgiyle,

SEVGİ DÜNYASINA (7)


İnsanın 'ben'liği kibirlerden ari kendi kişiliğidir,
Sevinçle ve şükürle her insan 'ben' diyebilmelidir,
Övgüler, rabbe yapılmış övgülerdir,
Hakaretler ve küfürler de rabbe edilmiş gibidir,
Ve teşekkürlerimiz aynı zamanda rabbe olan şükürlerimizdir,
Sevgiyle,

SEVGİ DÜNYASINA (6)


Hayırlı iş yapılan her gün hayırlıdır, 
Kavuştuğumuz her gün ise bi'zatihi hayırlıdır,
Hayırlı cumalar ya da pazarlar diyen insanlık,
Hayırlı pazartesiler, hayırlı salılar, hayırlı çarşambalar, hayırlı perşembeler, hayırlı cumartesiler de diyebilmelidir inanarak,
Sevgiyle,


SEVGİ DÜNYASINA (5)


Biz insanlar 'hiç'lik ile 'hep'lik arasında 'kendimiz'izdir,
Ve var olmamız en büyük ödülümüzdür,
Irkçılık, Dincilik, Mezhepçilik, İnkarcılık, insanlığın içerisine düştüğü kendi kazdığı çukurlardandır,
İnsanlık, içine düştüğü kendi kazdığı çukurlardan çıkmayı yine kendisi başaracaktır,
Bir tek canın, tüm şehirlerden ve ülkelerden daha değersiz olmadığı anlaşıldığı zaman,
Savaşa savaşa barışa kavuşulamayacağı idrak edildiği zaman,
Öldürmenin bir ceza olmadığı herkesçe bilindiği zaman,
Ve tüm güzellikleriyle insanlık açığa çıktığı zaman,
Barış, Huzur, Güven, Refah, Bolluk, Bereket, Ve Adalet içerisinde hep birlikte yaşayabiliriz,
Sevgiyle,

SEVGİ DÜNYASINA (4)


Kainatın varlığı hakkında insanlık bilgilendikçe müteşabihatı muhkemleştiriyor,
Bu bizim için nesilden nesile bir öğrenme sürecidir,
Ve sadece her şeyi doğru anlamaya çalışıyoruz,
İyiliklere güzelliklere dair tüm edinimler,
İnsanlığın ortak kazanımlarıdır,
İnsanlığın kazanımlarından geriye gitmeyeceği, 
Ve dinler, mezhepler adı altında insanlığın ila nihaye geçmişte tutulamayacağı gerçeği herkesçe bilinmelidir,
Sevgiyle,

21 Mayıs 2015 Perşembe

SEVGİ DÜNYASINA (2)

SEVGİ DÜNYASINA (2)

Ülkelerin bağımsızlık iddiaları bağnazlıktır, 
ve hiçbir gerçekliği yoktur,

Caydırıcılık esası üzerine kurulu sistemler, 
Silahlanmanın ve savaşların en önemli sebebidir,

Silahsız ve savaşsız bir dünya için, 
Dünyanın güvenliği BM güçleri ile sağlanmalıdır,

Ve devletler hükümsüzleştirilmelidir,

Ülkelerin sınırları tel örgü ve mayınlardan temizlenmelidir,
Ve tüm insanlar dünyayı biricik yurt bilmelidir,

İnsanlık, kendisi için yeni bir kutsallık tanımlaması yapmalıdır,

Her can, her an, her gün, her ay, 
Her bir karış toprak, her bir damla su,

Ve her bir ağaç mübarek bilinmelidir,

Mekke ve medine etrafındaki harem sınırları kaldırılmalıdır,
Ve yeryüzünde yasaklı hiçbir bölge kalmamalıdır,
............…

İnsanlığın aradığı hakikatleri çocuklar yaşıyor oyun gibi, 
Ve geleceğin dünyası için çocuklar büyüklerden daha çok hak sahibidirler,

Düşmanlıklardan, kinlerden, nefretlerden ari, 
Barış ve sevgi dolu bir dünya çocukların en tabii hakkıdır,

Ve bunun sağlanması hepimizin en önemli ve en öncelikli görevidir,

Sevgiyle,


20 Mayıs 2015 Çarşamba

SEVGİ DÜNYASINA (1)

Siyaset çirkin bir iştir,

Dinler ve mabetler üzerinden siyaset, 
Bir o kadar ve daha fazla çirkinliktir,

Irkı milliyeti inancı ne olursa olsun, 
İnsanlık bir bütünün parçaları gibidir,

Ve sadece birbirini tamamlamaktadır,

İnsanlığın özünde ve kaderinde insan olmak vardır,

Hayırlarda yarışmak, 

Yeryüzü coğrafyasını sınırlara bölüp paylaşmak değildir,

Hayırlarda yarışmak, 

Günleri, ayları, bayramları yarıştırmak değildir,

Hayırlarda yarışmak, 

Dinleri, mabetleri yarıştırmak değildir,

Hele hele bunlar için savaşmak, 

Kan dökmek, kalp kırmak, kin tutmak hiç değil,

Mabetler ne üzere bina edilmiş iseler o üzeredirler,

Ayasofyanın aslı kilisedir,
Fatihin ayasofya ile ilgili vakfiyesi hükümsüzdür,


Ve kilise olarak ibadete açılmalıdır,

Yeryüzünün neresinde camiden kiliseye dönüştürülmüş bir eser var ise, 

Onlar da aslına rucu ettirilmelidir,

Birileri çıkıp da, 

''İnsanlık ettiği lanetlerin içerisinde boğulmaktadır'' derse, 
Şaşmamalı,

Birbirleriyle savaşmak için onlarca sebep uyduran insanlık,

Barış için, yüzlerce, binlerce, milyonlarca ve hatta milyarlarca sebep pekala bulabilir,

Pişmanlıkları torunlarımıza miras olarak bırakmayalım,

Sevgiyle,


18 Mayıs 2015 Pazartesi

GÖKYÜZÜ MAVİLİKLERİNE (9)

Allah ismi, 

İnsanların yaratıcıya verdikleri özel bir isimdir,

Kişi için en önemli delil yine kendisidir,

Yaratıcıyı inkar etmek kişinin kendini inkar etmesidir,

Allah'u ekber, 
Nasılı bilinmeyen bir büyüklük tanımlamasıdır,

Daha büyük, en büyük anlamları ile içerisinde mukayese taşır,

Hiçbir şey ile mukayese edilmesi düşünülemeyen yaratıcı için, 
Allah'u ekber demekten sakınılmalıdır,

İnsanların, ezanlarda, namazlarda Allah'u ekber demelerinin, 
Ve birbirlerini öldürürken ya da öldürülürken Allahu ekber demelerinin, 
Anlamı yoktur, 

Allah'u ekber denilmesi, 
İnsanlık için yaratıcı hakkında bir şuursuzluk halidir,

Namaz uykudan hayırlıdır (Es-salatü Hayrun Min En-nevm) sözü, 
Kötü bir kıyastır, 

Gerçekliği yoktur,

Namaz uykudan hayırlıdır ya da hayırsızdır denilemeyeceği gibi,
Uyku namazdan hayırlıdır ya da hayırsızdır da denilemez,

Şey' ancak kendi nev'i ile kıyaslanabilir,

Namazlar kendi aralarında, 
Uykular da kendi aralarında mukayeselendirilebilir, 

Eğer istenirse,

Elhamdulillah, 
Tüm yaratılışı anlatır,
Her işin sadece sonu için değil, 
Her anı için Elhamdulillah,

İnşaallah, 
Her oluşu rabden bilmektir 
Ve yaratıcıya mutlak teslimiyettir,

Dualarımız, umutlarımız, 
Bugünlerimiz, yarınlarımız, 
Ve her işimiz için İnşaallah,

Maşaallah, 
Her güzelliği rabbe teslim etmektir,
Eserin mutlak sahibini bilmektir,

Kendimiz ve her şey için maşaallah,

Subhanallah,
Rabbi tenzih etmektir,
Rabbi her türlü sıfat tanımlamalarından ari bilmektir,

Subhanallah,
Subhanallah,

Sevgiyle,