[Kalpler durulsun, Gönül perdeleri aralansın]
İş dönüşü akşam üzeri evin bahçesinde kamelyada oturdum bir başıma,
İş dönüşü akşam üzeri evin bahçesinde kamelyada oturdum bir başıma,
Kimi ağaçların yanından kimi ağaçların üzerinden,
Bakıyordum öylesine,
Uzun uzun uzaktan şehrin karşı yakasına,
Şehrin karşı yakası korkmuş ya da üşümüş gibi titriyordu,
Renkli gökdelenlerin arasında ezilmiş gibiydi,
Birara sönük ışıkların gölgesinde yıldızları aradım,
Hepsi saklanmış gibiydi,
Yoksa göremediğim karabulutlar mıydı,
Çökmekte olan karanlıkta,
......
Çok geç olmadan çıkınca eve,
Aynı hislerle uzandım kanepeye,
Uzaktan kumanda elimde, gezerken tv kanallari arasında,
Bakıyordum öylesine,
Şehrin karşı yakasına bakar gibi,
Sabah haberlere de bakmıştım öylesine,
Her yerde üzücü hoş olmayan olaylar,
Ölümler, kazalar, bombalar, gösteriler,
Edilen, edilemeyen yeminler,
Haram ayların hürmetine inanan,
Mubarek geceleri coşkuyla kutlayan,
Ülkemde,
Mubarek geceleri coşkuyla kutlayan,
Ülkemde,
Üzüldüm, üzülürken de düşündüm,
Kendi kendime, sessizce,
Yanlış olan neydi, yoksa anlayışlar mı,
Galiba anlayışlardı,
Anlayışlar değişmeliydi öncelikle,
Yeminlerden yasalardan önce,
Anlayışlar değişmeliydi ülkemde,
'Herkes ağaç dikebilsin anlayışlar değişsin' diye,
Dertleşmek istedim öylesine,
............
Esra ile mi'raç için anlatılanlara, programlara, yorumlara,
Bakıyordum öylesine,
Şehrin karşı yakasına bakar gibi,
Esra bizim esra,
Sude gibi biraz gizemli,
Sude gibi biraz gizemli,
Herkes içebilir duru gözelerden,
Peki ya Mi'raç,
Farkı ne ki Esra'dan,
Süt içerken soruyordum kendime,
Sessiz sessiz,
- Mi'raç bizim için bir mu'cize mi,
- Kendi mu'cizesini göremeyen kimse için mu'cize ne ki,
- Mu'cize göstermek resullerin görevi mi,
- İnsanlar için tutunulacak bir dal mı, Sağlam bir kulp mu,
- İçerilerdeki şüpheleri gidermek mi yoksa farklı olma arzusu mu,
- Yapılan itirazlara karşılık mı, sığınılacak bir liman mı,
- İçlerden gelen sevinçlerin bir coşkuya dönüşmesi mi,
- Her an'ımız bir mu'cize değil mi, her şey bir mu'cize değil mi,
Sorular sorular içinde alevsiz dumansız,
Soruyorum öylesine,
.........…
.........…
Mu'cize esere, şefkatle tutup, hürmetle okurken annemin ellerinde,
Bakmıştım öylesine,
Daha harfleri, kelimeleri, manaları bilmeden okumuştum,
Annemin gözleriyle,
Annemin gözleriyle,
Okşarken saçlarımı yüzümü sayfa sonlarında,
Çeviriyordum yaprakları aynı hislerle,
Sevgiyi, şefkati bulmuştum içerisinde,
Annem gibi,
......…
Esra ile Mi'rac,
Esra ile Mi'rac,
Toprağa tohumu atıp, sabırla sulayıp, ağaç olmasını beklemek gibi,
Her tarafı kaplamış karabulutların arasından güneş'e kavuşmak gibi,
Titrek göz alıcı ışıkların arasından kaybolan yıldızları izlemek gibi,
Bulanık gözelerden hararetle bir yudum berrak su içebilmek gibi,
......….
Hüzün yılları biz insanlar için, hayatımızın belli dönemlerinde,
Veya bir dönemi için hep vardır,
Hüzün yılları biz insanlar için, hayatımızın belli dönemlerinde,
Veya bir dönemi için hep vardır,
Hepimiz için çetin ve ağırdır,
..........
Kur'an ve diğer kutsal kabul edilen kitaplar,
Her nebinin, kendi hissiyatınca, içinde yaşadığı toplumun istidadına göre,
Yaratılıştan 'kendilerince' çıkarımlarıdır,
Her nebinin, kendi hissiyatınca, içinde yaşadığı toplumun istidadına göre,
Yaratılıştan 'kendilerince' çıkarımlarıdır,
(Hepsine selam olsun)
Kainatın varlığı hakkında insanlık bilgilendikçe müteşabihatı muhkemleştiriyor,
Bu bizim için nesilden nesile bir öğrenme sürecidir,
Ve sadece her şeyi doğru anlamaya çalışıyoruz,
Bugün aynı okunan yazılı metinler üzerinden,
Binlerce yıldır milyarlarca insanın anlamadığı,
Farklı farklı anlamları çıkarım iddiası abestir,
Binlerce yıldır milyarlarca insanın anlamadığı,
Farklı farklı anlamları çıkarım iddiası abestir,
Arıya, karıncaya, balıklara, ağaçlara, bulutlara,
Ay'a güneş'e yıldızlara vahyi açık gören insanlık,
Kendisine de her daim açık tutmalıdır,
Ay'a güneş'e yıldızlara vahyi açık gören insanlık,
Kendisine de her daim açık tutmalıdır,
Karşılık bulup olumlu bir uyanış oluşturan her şey,
Vahiy kapsamında değerlendirilmelidir,
Vahiy kapsamında değerlendirilmelidir,
Söylemlerimiz yaratıcı adına değil kendi adımıza olmalıdır,
İyiliklere güzelliklere dair tüm edinimler,
İnsanlığın ortak kazanımlarıdır,
İnsanlığın kazanımlarından geriye gitmeyeceği,
Ve dinler, mezhepler adı altında insanlığın ila nihaye geçmişte tutulamayacağı gerçeği herkesçe bilinmelidir,
........
Karabulutlar örtmüştü şehrin üzerini,
Artık taşıyamazdı yükselen dumanları,
Sevgiyle,