19 Aralık 2011 Pazartesi

NEHRİN TERLERİ


NEHRİN TERLERİ

[Hikayesi güzel olursa]

Mesela'

Şehrin bir yarısını fethetmiş ancak bununla yetinmeyip' Daha nasıl güzelleştirebilirim' diye' İçin için yanan içi içine sığmayan'  Ülkesinin özgür' Fakat kendi içinde birazcık esir' Güzeller güzeli' Yüzünden tebessümler gülücükler öpücükler eksik olmayan' Sevecen mi sevecen' Tatlı dilli' Büyümekten ve büyüklenmekten hiç hoşlanmayan' Cicci mi cici' Şehrin bir yarısını feth ettiği gibi' Hemmencecik gönülleri de fethedebilen' Sözlerinde hep güzellikleri taşıyan' Araştırmaktan yorulmayan' Sormaktan çekinmeyen' Yardımlaşmayı paylaşmayı seven' Herkesin mutlu olması için çabalayan' Kendi mutluluğunu da herkesin mutlu olmasında bulan' 

Bizim Güzel Bilge'

Günlerden bir gün' İçinde yaşadığı şehrin karma karışıklığını düzensizliğini ve bunların getirdiği sıkıcılıklaı ile ilgili düşüncelere dalmış dolaşırken' Daha önce kendisini hiç görmediği ve tanımadığı' Şehirde de hemen hemen hiç kimsenin tanımadığı şehre yabancı o kimseyi görünce' Hemen yanına yaklaşır'

- ''Buraların karmaşıklığını giderip güzelleştirmek istiyorum'' der' O kimseden neler yapılabileceği hususunda yardımcı olmasını ister,

O Kimse'  Bizim Güzel Bilge'nin talebindeki içtenliğe' Gözlerindeki ışıltılara' Yüzündeki tebessümlere bakar' Ve eliyle şehrin karşı yakasını gösterir'

- 'Orası gibi olmasını ister misin' der'

Şehrin karşı yakasını daha yakından görmek için elele tutuşup bir süre o tarafa doğru birlikte yürüdüler' Şehrin karşı yakası ile aralarında bir nehir akıyordu' Nehrin kenarına gelince' Durdular' Uzunca bir süre şehrin karşı yakasını seyrettiler'

Şehrin karşı yakası çok güzeldi' Çeşit çeşit ağaçlar' Rengarenk çiçekler' Misler gibi kokular' Cıvıl cıvıl kuş sesleri suların seslerine karışıyor' Tüm şarkıların melodilerini mırıldanıyorlardı' Gören herkesi kendisine hayran bırakıyordu, Asıl yurt burası' yaşanılacak yer burası' diye,  Herkesi kendine çağırıyordu'

Bu güzellikler karşısında Bizim Güzel Bilge ve O kimse' Hemen şehrin karşı yakasına geçmek istediler' Fakat aralarından akan nehir geçmelerine izin vermiyordu'

Karşıya geçebilmek için nehir boyunca yürümeye başladılar' Sığ taşlık bir yere gelince' Taşların üzerine basarak buradan karşıya geçebileceklerini düşündüler' Bir adım iki adım derken' Nehrin hemen hemen orta yerinde' Bizim güzel bilgenin ayakları bastığı taşın üzerinden hafiften kayar gibi olur' Hkaye burada aniden kesilir,

Bizim Güzel Bilge' Şehrin karşı yakasının güzelliğinden çok etkilenir' Orası çok hoşuna gider' Ağaçların güzelliği' Çiçeklerin kokuları' Cıvıl cıvıl kuş sesleri' Pırıl pırıl akan nehrin güzelliği' Havasının temizliği berraklığı' Güneşinin sarısını ışıklarını düşünüyor' Tüm bu güzelliklerin kendi şehrinde de olmasını istiyordu'
(Burası birbirlerini hiç görmemiş iki insanın aynı rüyayı görmesi denilebilir)

O kimseyi de çok merak ediyor' Daha yakından tanımak istiyordu' Gördüğü tüm güzellikleri o kimse ile beraber kolaylıkla şehrine getirebileceğini düşünüyordu' Gittiği her yerde' Katıldığı toplantılarda' Etkinliklerde' Gözleri hep o kimseyi arıyordu' Bir şekilde o kimsenin tekrar karşısına çıkmasını özlemle istiyordu' Öyle ki neredeyse ağaçların gölgelerinde dallarında meyvelerinde dökülen yapraklarında o kimseyi görebilmeyi ümit ediyordu'

(Ağaçlar denilince çok ama çok önemli' Çünkü ağaçlar şehrin diğer karşı yakasının güzelliğinin baş aktörleriydi' Ayrıca ağaçlar güzel bilge ile o kimsenin hem görünen hem de hayallerinin ortak kahramanlarıdır)

Bizim Güzel Bilge' Akan sularda nehirlerin kenarlarında gökteki yıldızlarda güneşin her halinde O kimsenin izlerini takip ediyor fakat bir türlü karşılaşamıyordu' İçinden gelen tüm duyguları notalara döküyor' Hakkında her şeyi duymak istiyorum' diye' şarkılar söylüyordu' O kimse ile ilgili her şeyi bilmek istiyordu' Yine görmek istiyordu' Tüm bu duyguları en yalın haliyle' Bu aşk değil de nedir' diye' Sevgiyle herkesle paylaşıyordu'

(Bizim güzel bilgenin her şeye şarkı söylemek gibi bir özelliği vardır / maşaallah)

Günlerden bir gün' O kimse' Mağarasından yeni çıkmış' Kocaman kocaman ağaçların arasında ormanda bir başına yürürken' Karşısına aniden büyük büyük kertenkeleler çıkar' O kimse yoluna devam etmek ister' Fakat kertenkeleler yoluna devam etmesine izin vermezler'

O kimse' Kertenkelelerden kurtulmak isterken' Büyükçe bir nehrin kenarına kadar yaklaşır' Nehir ile kertenkeleler arasında sıkışıp kalır'

(Bu hikayedeki ağaçlar ve kertenkeleler mevcut bildiğimiz en büyük ağaçların ve en büyük kertenkelelerin binlerce kez büyütülmüş hali gibidir)

Hikaye bu ya' 
Rüya da denilebilir'

O kimsenin sıkışıp kaldığı büyük mü büyük boğaz büyüklüğünde coşkun coşkun akan yanındaki nehir' Aniden incelir incelir incelir' Ve o kimse' Bir adımda hemencecik karşı kıyıya geçer' Nehir de hemen eski halini alır' Ve yine coşkun coşkun akmaya devam eder' Kertenkeleler de ortadan kaybolurlar' Ağaçlar ise yine muhteşem' Nehrin diğer tarafında da'

O kimse yine yoluna devam eder' Ama bu defa nehrin diğer kenarından' Hemen o sırada Bizim Güzel Bilge de nehrin içerisinden ortaya çıkar 

(Nehir mi nil oldu yoksa nil mi nehir her ne kadar bilinemese de' Taşların üzerinden ayakları hafiften kayar gibi olup kesilen hikayenin ya da rüyanın devamı gibiydi)

Bizim Güzel Bilge'mizin yüzünde yine tebessümler gülücükler' Aradığı o kimseyi bulmanın sevinciyle nehri süsülüyor' Nehrin güzelliğine berraklığına parlaklığına daha bir güzellik katıyordu' Söylediği şarkılar' Ağaçların Rüzgarların Kuşların Suların seslerine karışıyordu'

Bizim Güzel Bilge O kimse ile birlikte' Sevinçle' Coşkuyla' Büyük bir heyecanla' Nehrin kaynağına' İyiliklerin Güzelliklerin Sevginin kaynağına gidiyorlardı' Zorluklara aldırmadan' Yorgunluk nedir bilmeden' İşlerini ibadet gibi yaparak yollarına devam ediyorlardı'

Bizim Güzel Bilge' şarkılarını daha bir coşkuyla söylemeye devam ediyordu' İyilikleri güzellikleri şehrine getirebileceğinin sevinci ile' Güneşin ışıklarını artık daha çok yansıtıyordu' Işıltısı bakan kimselerin gözlerini kamaştırıyor' Hikayesi dinleyenlerin kalplerini sevgiyle kaplıyordu' Alnından dökülen terleri nehrin sularına karışıyordu'

(Burası için daha önce görülmüş bir rüyanın başka bir rüyada devamı denilebilir)

Bizim Güzel Bilge2nin o an söylediği şarkıların sözleri pek hatırlanamasa da' Dinleyen herkesin Ne güzel şarkı' diyebileceği şarkıları söylüyordu' Hikayesi güzel olursa şarkısı da güzel olur mu' Olur'

O kimse de çok mutluydu' Sonsuzluğa bile yürüyebilirdi' En içten sevgiyi hissederek' O'nun da dillerden düşmeyen şarkıları' Arkadaşları' Can yoldaşları vardı' O kimse yalnız değildi'

(En güzel hikayeler rüyayla mı başlar işte tam burada yazılmıştı)

Bizim Güzel Bilge' En candan hisleriyle' Kimsecikleri umursamadan' Sözcüklere takılmadan' Nehirler gibi sevgiyle kalplere akıyordu' Her yerde sevgiyi haykırıyordu' Gecelerin gündüzlerin olmadığı' Günlerin ayların yılların sayılmadığı bir yerlerden hayata bakıyordu' Küt küt, güm güm atan kalbi' Güneşin ışıkları gibi heyecanla her tarafa sevgi saçıyordu' Bir müjde gibi' Yorulmak nedir bilmeden' Herkesi şehrini güzelleştirmeye davet ediyordu' Vermek istediği müjdeyi' Farkında bile değilken kendisi taşıyordu' Herkesi gençliğine çocukluğuna bebekliğine en masum haline çağırıyordu' Tüm insanları fıtrata davet ediyordu' Alnından dökülen terleri' Berrak pırıl pırıl akan nehirden daha çok gözleri kamaştırıyordu'

(Nehrin Terleri tam olarak burada yazılmıştı)

Asıl hikaye yeni başlıyordu'

En eski zamanlardan beri anlatılan kitaplara hayallere rüyalara sığmayan özlemlerin hikayesi'

Hep ya da hiçliğin bir olduğu hislerin konuştuğu yüreklerin coştuğu canların hikayesi'

Korkuların silinip yok olduğu her bir zerresinden sevgiler fışkıran kalplerin hikayesi'

Hikaye ne senin ne de benim hikayem' 
Hikaye herkesin hepimizin hikayesi,

Yerde gezen karıncaların okyanuslarda yüzen balıkların havada uçan kuşların hikayesi'

Dünyanın merkürün venüsün gezegenlerin ayın güneşin yıldızların hikayesi'

İçimizde içimizde sakladığımız hiç kimselerle paylaşmaya kıyamadığımız aşkların hikayesi'

Hayatın ölümün yeniden dirilişin hikayesi'

Hikaye yaratılışın hikayesi' 
Hikaye özleri yakalayışın hikayesi'

Hikaye kendimizin hikayesi'

Hikaye ağaçların hikayesi' 

Hikaye bir günlüğüne bile olsa ağaç olabilmenin hikayesi'

İyi ile kötünün kavgası değil iyinin güzelin iyiliklerin güzelliklerin hikayesi'

Yardımlaşmanın paylaşmanın barışın adaletin bolluk ve bereketlerin hikayesi'

Ağaçlar gibi insanlığın hep birlikte sahip olduğu dünya var oldukça sürecek yeni bir devrin hikayesi'

Hikaye sevginin hikayesi'

Hikaye Rabbin hikayesi'
.................

Dur' dur' durrrr' daha bitmedi'

Herkes ağaç dikebilsin dünyamız güzel olsun' inşaallah'

Sevgiyle'
.......
[Ben ve Sude' Bizim Güzel Bilge'mizi çok seviyoruz' Kendisine buradan selam olsun' Sevgiyle']